08/01/2008 - 09/01/2008

Boncuk sorusu


Tübitak 16.fizik olimpiyat sorularına göz atıyordum. Olimpiyatın 10. sorusunu çözerken şöyle bir soru geldi aklıma.



Şekilde görülen r yarıçaplı halkaya geçirilen bir boncuk 1 konumundan ilk hızsız hareket ederek 2 konumuna gelmektedir. Hareketi süresince halkanın boncuğa uyguladığı tepki kuvveti için aşağıdaki yargılardan hangisine varılabilir. ( sürtünmeler ihmal edilecek )

A)  Sürekli artar


B)  Sürekli azalır


C)  Önce artar sonra azalır


D)  Önce azalır sonra artar


E)  Değişmez



Kolay gelsin...

Süper hocalar


Tempo olarak efsaneleşmiş hocaların hikâyesinin peşine düştüğümüzde ilginç bir durumla karşılaştık. Çocuğu sınava hazırlanan ya da geçmiş yıllarda iyi bir bölüm kazanmış ailelerden isimlerini aldığımız efsane hocaların bir bölümü, nedense bu haberin içinde yer almak istemedi.


Türk eğitim sistemi sınava dayalı olduğu için eleştiriliyor


Öğrenciler, aileler sınavları hayati bir mesele olarak görüyor


Bu nedenle özel hocalardan ders alanların sayısı oldukça fazla


Özel dersi efsane hocalardan almak başarı şansını arttırıyor


Özel derslerde efsaneleşmiş olan hocaların yöntemleri de farklı


Kimi sınavı kendi yapıyor, kimi yoğunluktan asistanlı çalışıyor


Efsane olmak, hele sınav korkusu yaşayan, buluğ çağı sorunlarıyla boğuşan öğrencilerin gözünde efsaneleşmek kolay değildir. Onları farklı yapan anahtar sözcük bu nedenle 'başarıdır'. Ancak başarının da onlar için dereceleri vardır. Hedefe kilitlenmiş bir öğrenciyi, hedefe ışınlamak gibi bir durumdur söz konusu olan. Öğrenci gireceği sınavda başarı ister, parayı ödeyen aile maddi harcamalarının karşılığını bekler. Özel ders veren hocadan istenen tek şey 'garanti sınav sonucudur'. Zaten, isimleri, öğrenciler, aileler arasında efsane olarak dolaşan özel hocaları farklı kılan da budur. Slogan tek ve basittir: "Garantili sınav sonucu alınır".


Tempo olarak efsaneleşmiş hocaların hikâyesinin peşine düştüğümüzde ilginç bir durumla karşılaştık. Çocuğu sınava hazırlanan ya da geçmiş yıllarda iyi bir bölüm kazanmış ailelerden isimlerini aldığımız efsane hocaların bir bölümü, nedense bu haberin içinde yer almak istemedi. Her biri birkaç gerekçe birden öne sürdü. Görüşemediklerimizin sayısı elbette görüş aldıklarımızdan çok daha fazla. Bu haberde yer alması gereken çok sayıda efsaneleşmiş özel ders hocaları bulunuyor. Ancak şunu da gördük ki, birbirlerini tanısalar bile isimlerini söylemekten itinayla kaçınıyorlar. Ya da aynı piyasada iş yapmalarına rağmen birbirlerini tanımıyorlar! Aralarında kıskançlık olduğunu söylesek, yanlış yapmış olmayız. Belki de bir derginin sayfalarında 'efsane hoca' olarak yer almak zaten sınav stresiyle, öğrencilerle baş etmeye çalışan hocalarımızı farklı kurumlarla karşı karşıya getirmiş olacak.


Ancak şu gerçek var ki, adı kulaktan kulağa dolaşan, fısıltı gazetesiyle ailelerin kapısında kuyruk olduğu efsane hocalar, başarılı sınav sonuçlarıyla isimlerini her sınav sonrasında biraz daha pekiştiriyorlar, efsane olma adına bir çentik daha atıyorlar.



Efsane hocalar
Ahmet Aksan (Matematikçi-Garanti Ahmet)
Hüseyin Darmar (Matematik-Kesin Hüseyin)
Erkan Ulu (Matematikçi)
Ali Öymen (Matematikçi)
Cihat Şener (Matematikçi)
Cem Gül (Kimyacı)
Ruhi Özdemir (Matematikçi)
Olcayto Önder (Matematikçi)
Yavuz Hoca (Fizikçi)
Tuna Hoca (Matematikçi)
Ufuk Hoca (Matematikçi)
Ayfer Bayhan (Türkçe)
Ferhan Öz (Biyoloji)
İsmail Arslan (Matematikçi)

Kaynak: Tempo



yolun yarısına 5 kala


Bugün benim doğum günümmüş :) benden önce hatırlayan ve kutlayan arkadaşlara çok teşekkürler. 30 yaşıma bastım sonunda. Çoğu kişi yaş ilerledikçe söylemeye çekinir. Bu depdebeli hayatın içinde ben 30 yaşıma kadar yaşadığıma şükrediyorum :) Nekadar kaliteli yaşıyoruz orası ayrı konu..

Aklıma Cahit Sıktı TARANCI'nın 35 yaş şiiri geldi. Sanırım bu şiir biraz daha anlam kazanmaya başlıyor.

35 Yas
Yas otuz bes! Yolun yarisi eder.
Dante gibi ortasindayiz ömrün.
Delikanli çagimizdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yasina bakmadan gider.
Sakaklarima kar mi yagdi ne?
Benim mi Allahim bu çizgili yüz?
Ya gözler altindaki mor halkalar?
Neden böyle düsman görünüyorsunuz;
Yillar yili dost bildigim aynalar?
Zamanla nasil degisiyor insan!
Hangi resmime baksam ben degilim:
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben degilim
Yalandir kaygisiz oldugum yalan.
Hayal meyal speylerden ilk askımız;
Hatirasi bile yabanci gelir.
Hayata beraber basladigimiz
Dostlarla da yollar ayrildi bir bir;

Gittikçe artiyor yalnizligimiz
Gökyüzünün baska rengi de varmis!
Geç farkettim tasin sert oldugunu.
Su insani boğar, ateş yakarmis!
Her dogan günün bir dert oldugunu,
Insan bu yasa gelince anlarmis.
Ayva saıi nar kırmızı sonbahar!
Her yil biraz daha benimsedigim.
Ne dönüp duruyor havada kuslar?
Nerden çikti bu cenaze? Ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.
N'eylesin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak
Kim bilir nerde, nasil, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak.
Taht misali o musalla tasinda.

Cahit Sıtkı TARANCI