Emek ve Erdem

İnsanın iyi bir yaşam sürebilmesi için içten gelen bir ahlaka ve ulaşılmaz olsa da yol gösteren bir ideale ihtiyacı vardır.
İnsanın diğer insanlara acı vermeden yaşayabilmesi için bir ideali olmalı; manevi ve ahlaki bir ideali. İyi ahlak insanın içindedir. Toplumsal ahlak değerleri ise bize dışarıdan öğretilendir. İnsanların içinde iyi ahlakın olmadığı yerde toplumsal ahlak değerleri çürümeye, iflas etmeye ve yok olmaya yüz tutar. İyi ahlakın olduğu yerde ise dış yaptırıma hiç gerek yoktur. İdeal ulaşılmaz olandır ve bunun anlaşılması insan aklının mükemmelliğinin bir göstergesidir. İdeali elle tutulabilir, ulaşılabilir bir şey olarak tasavvur etmek, sağduyuyu zedeler ve delilikte son bulur. İnsan parça parça olmuş bir yaratıktır - ortak bir nedenin yeniden bütünleşmesinin ilkesini oluşturabileceğine inananlar çıkabilirse de bu tamamıyla yanlış bir düşüncedir.

50 yıldan fazladır insanlar çalıp çırpıp ikiyüzlülük yapıyorlar, yani kendi "hedeflerinin ne olduğu konusunda hemfikirler ancak bu onların gerçek bir birlik oluşturdukları anlamına gelmiyor. İnsanlar arasında birlik ancak "dava” etik bir ilkeye dayanırsa sağlanabilir. Bu nedenle emek asla yüce bir değer olamaz. Bu teknik ilerlemeyi doğurur. Emek kahramanca bir şey olup ahlaki bir kategori yerine geçtiğinde ilerleme de gerici bir şey olur ki bu da başlı başına absürt bir şey.

Lev Tolstoy, "İş gücünün erdem olduğunu iddia etmek, insanın erdem ve ahlakla beslendiğini söylemek kadar yanlıştır” der. Onun çizmelerini ayağına geçirip toprağı sürmesi için başka bir nedeni vardı: büyük bir dikkat ve yoğunlukla kendi etini, bedenini tanımak.

Andrey Tarkovski- Zaman Zaman İçinde

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Işık hızı geçilebilir mi?

Kim, ne zaman, ne bulmuş?

Geometriye Giden Bir Kral Yolu Yoktur.